Zorla Ayrılan Ruh
byİnsanoğlu bir çığlıkla belki de zorla gelir karanlık dünyaya. Tanımaz, bilmez yüzünün aynasıyla öğrenmeye çalışır renkleri. Aklı erdikçe anlamlandırır ve ışık tutar önce yoluna…
İnsanoğlu bir çığlıkla belki de zorla gelir karanlık dünyaya. Tanımaz, bilmez yüzünün aynasıyla öğrenmeye çalışır renkleri. Aklı erdikçe anlamlandırır ve ışık tutar önce yoluna…
İlk gençlik yıllarımda tanıştığım toplumcu şairlerin şiirlerindeki karanlığı sorgulayan, susmayan, durmayan, kaybolmayan dizeleri, bilincime bir tokat gibi çarpmıştı. Onların şiirindeki Anadolu’da kavga ve zulme…
Güneş batmadan dönelim. Uykudan bir tat da alamıyorum zaten. Minik kalbim bileklerimde, tut ellerimi Ebder! Ölecek gibi oluyorum Ebder, çok korkuyorum. Hadi, gidelim buradan….
Ve ilk harf düşer karanlık rahmine gecenin, ilk cemresi şeb-i şiirin. Nutfesi nuru hikmetin ve sevmenin, özlemin, acının, sevincin. Düşer, soyut bir alemin somut…
İnsan, rutinin dışına çıkıp farklı şeyler yapıyorsa ve önemli kararlar almaya çalışıyorsa yaşadığını hissediyor. Yine öyle bir dönem… Herhalde, hayatta nelerden beslendiğimiz çok büyük…
-Birinci yaşlı kadın- Dişleri dökülmüş, yanakları çökmüş kadının; sıska, buruşmuş yüzündeki dudakları ağzının içine doğru gömülmüştü. Bu nedenle dükkânın bir köşesinde sarf ettiği sözcükler,…