Cehennemin Öbür Adı
“Seni anlatabilsem seni… Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini…” Yokluğu cehenneme eş değer görmüş, şiir dünyasını cennete çeviren şair Ahmed Arif. Bir insan…
“Seni anlatabilsem seni… Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini…” Yokluğu cehenneme eş değer görmüş, şiir dünyasını cennete çeviren şair Ahmed Arif. Bir insan…
Bir sanat tarihi uzmanı, kısaca tanımlamak gerekirse sanatı “güzele ulaşma çabasıdır” derdi. Derdi güzel olan, onun peşine düşer. Zihnen yakalanan güzel; bir heykel olur…
Yağdım, yağacağım tehdidiyle ensemde kapalı hava, Senin ha geldim ha gelmeyeceğim kararsızlığın gibi Bu bile reddediştir bir nevi, bendeki koca kalbi… İstenmeyen otların toprağa…
Uzun uğraşlar sonunda durgunlaşan suların rengindeki gökyüzü fena kalabalıktı, pamuk gibi bulutlar güneşin önüne geçebilmek için yarışıyorlardı sıra kapmaya çalışan çocuklar misali. Parktaki insanların…
Yaşamım boyunca canımı acıtan ne olduysa hepsi de geçip gitti. Yakar bir yerleri izi kalır sanmıştım, uyumadığım da oldu bitmez sanmıştım, boğazımda düğümlenir de…
“Yaşadım canım yaşamak denirse buna…” der çok sevdiğim bir şarkı. Hangimiz geçmişe bakıp da tam yaşadım der ki? Hayat biraz da olmaya çalışma çabasıdır…
Dilimdeki bir şarkı, “Kaçsam da kovalar anılar beni, kolay mı unutmak bir anda seni” demiş… Anılar bizi kovalasa da akılımızın kuytu köşelerinde, unutulur her…
Annemin kalk demesini beklemeden, ocak üstü dökümden odaya tost kokusu yayıldığı an kendi kendime uyanırdım. Bayat mı taze mi olduğu anlaşılamayan somunun kokusu, demi…
Bir göl gibi ritmi durgun olan kalbim, otobüs durduğunda hafiften dalgalanmaya meyletti, gelmiştim sonunda ne olduğunu bilmesem de beni çağıran sesin kaynağına. İçerisi serin…
Okuldan gelip birkaç saat bahçede oyalandıktan sonra sorumluluk duygumdan mıydı yoksa ödev yapmayan arkadaşlarımın akıbetini aklıma getirmiş olmamdan mıydı pek hatırlamıyorum ama hemen var…