Çatı Katı

Yazar Hakkında: Kemal AYBATAN

Mahfaza

Geniş bir odada minderler üzerinde bir tarafta  kasabanın ileri gelen hocaları, öğretmenleri,...
Devamını Oku

Annesi ile birlikte akşam yemeği hazırlıkları yapıyorlardı. Zeytinyağlı dolma vardı akşam yemeğinde ve çok severdi dolmayı, hele patlıcanlı olanına bayılırdı. Annesi tezgahın altından zeytinyağı şişesini çıkardığında; “şişede yağ kalmamış” dedi.  O da, “nerede olduğunu söylersen ben alırım anne” dedi ve yerini öğrendikten sonra koşar adımlarla üst kata çıktı.

İki katlı evlerinin teras katında bulunan depoya girmişti, sözde zeytinyağı alacaktı ama depoda öylesine etrafına bakıyordu. Baktı, baktı… Sağ köşede üzerinde kendi isminin yazılı olduğu bir kutuya ilişti gözleri. İsmi kocaman harflerle ve koyu renklerle yazılmıştı. Ben buradayım diye resmen bağırıyordu. Hemen kutuya doğru yöneldi ve kutuyu olduğu yerden alarak terasın ortasına yerleştirdi. Tozlanmıştı üstü, kim bilir kaç yıldır orada öylece duruyordu. Şöyle bir üfledikten sonra açtı kutunun kapağını ve içerisinde yıllar öncesinden kendisine ait ufak tefek eşyalar çıktı. Kasetsiz ilk müzikçaları. Üniversite ikinci sınıfta iken İstanbul’a gezmeye gittiğinde Eminönü’ndeki Elektronikçiler Çarşısı’ndan arkadaşı ile birlikte almıştı. İçerisine onlarca şarkı yükleyebileceğini düşünmek çok mutlu etmişti onu. “Kasetler… Arkadaşlarıyla birlikte ses kaydı yapmıştı bunlara”. “Allah’ım neler saçmalamışım zamanında” diye geçirdi içinden. “Bir şey yaparım ki ben bununla” deyip de atmaya kıyamadığı elektronik ufak tefek cihazlar ve kabloları. Onları kutuya hapsetmekten başka hiçbir şey yapmamıştı oysa. Bir de not defteri vardı kutuda. Not almaktan, zaman zaman bir şeyler karalamaktan hep hoşlanmıştı. Aldı, açtı ve içinde onlarca not vardı. Çoğu saçma geldi ama okudukça gülümsedi. Son sayfada şu cümleler yer alıyordu: “Korkuyorum yalnızlıktan, kaybolmaktan, duygularımı paylaşmaktan ve zaman zaman da yanlış anlaşılmaktan. Zaman geçtikçe daha da artıyor bu içimdeki duygu.”
Bu duygunun yıllar geçmesine rağmen değişmediğini hissetti. Aşağıdan annesinin; “Neredesin oğlum, soğuk sıkım zeytinyağı mı yapıyorsun” demesiyle Kendine geldi. Hatıralarının da kaybolmasından korkarak her şeyi düzgün bir şekilde kutuya geri yerleştirdi. Kutuyu aldığı yere bıraktı. Zeytinyağını aldı, deponun kapısının iyice kapandığından emin olduktan sonra mutfağa annesinin yanına gitti ve yemek yapmaya devam ettiler.

Bu içeriğin etiketleri
, , , , , , ,
Yazar Hakkında: Kemal AYBATAN

Mahfaza

Geniş bir odada minderler üzerinde bir tarafta  kasabanın ileri gelen hocaları, öğretmenleri,...
Devamını Oku

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir