Göklere Ağıt

Yazar Hakkında: Ceylan ÇOLAK

Göklere Ağıt

                       ...
Devamını Oku

                                     “konuşurken kendi sesini duyduğu şeyleri

                                                 anlatmamalı insan”*

Seni anlatmalıydım. Anmalıydım bu gece. Dinlediğim şarkı adını söylüyor ve seni özlüyorum yıllardır. Hayır ağlamaya niyetim de yoktu çünkü biz çocukluğun masumiyetini beraber büyüttük onar gün arayla ve gülümseyerek hatırladığım onlarca çocuklukla kirlendik işte. Sigaram ağla diyor ağla tutma içinde. Dumanı gerçekten yakıyor gözlerimi ve bahane arıyormuşum meğer. Tıpkı toprağına dokunana kadar kendimi tuttuğum gibi. Çabucak oldu her şey. Bizi terk ettiğin gibi çok ani.

Bana hediye ettiğin ilk kitabı hatırlıyor musun? Senin güzel odanda, kitaplığından çıkarıp oku mutlaka dediğin o anı öyle net hatırlıyorum ki. Bilirdin kitapları sevdiğimi. ‘Ölü Canlar’. Ne kötü bir tesadüf. Zamanın bize hazırladığı ne büyük ironi.

İsmini anmayacağım çünkü ismin her yerde. Yazının her yerinde ismin. Seni anlattığım, fotoğraflarına baktığımız herkeste ismin. Telefonumda ismin, kullanılmayan profillerinde ismin. Uzun ince bir yoldayım demişsin ya. Gittiğin yollar nasıl hiç bilemeyeceğim. Sen benim ilk arkadaşımdın. ‘Heavenly’ diyor şarkı, heavenly… En iyi sen bilirsin bu dünyanın cennetini de çünkü şimdi ne güzel bekliyorsundur bizi orada. Ve cehennemini. Acısını. Dışlanmışlığı. Çaresizliği. Ölümün soğuk nefesini.

Mesafeleri aştın yaşarken. Mesafeler senin cesaretini kıramadı. Sevdin ve sevildin. O ne yürekli adamdı ki ellerini hiç bırakmadı. Kardeşim; inan benim yüreğimi ferahlatan bir aşkın vardı. Aşkınız görüp göreceğim en inanılmaz hikayeydi. Anlatsam kim inanır? Denizleri, ülkeleri, insanları aşıp kavuştunuz. Beyaz gelinliğin içinde sen gördüğüm en kahraman savaşçıydın. Kalbin çok güzeldi, çok kırık, çok hasarlı. Senin hayatın kalbindeki o metale neden bağlıydı? Defalarca, defalarca yendin. Gözlerine batırdılar neşteri, burnuna, ağzına batırdılar. En çok kalbine dokundular. Hayır dokunmayın yeter artık yeter. O son dokunmayı ne olur yapmayın. Geri alalım zamanı, yapmayın. Çiçekleri aldığında attığın mesajları yine at bana kardeşim. Bekliyorum hadi ne olur bir mesaj. Neden gelmiyorsun artık yanıma? Gezeceğimiz yerler kaldı turuncu saçlı kızım. Çiçeklerini sana vermek istiyorum, ben sana sarılmak istiyorum, toprağına değil, taşına değil. Sımsıkı sarılmak istiyorum.

“hiçbir şeye kaldığı yerden devam edemiyormuş insan

kaldığın yerde bitiyormuş her şey”*

En güzel uykular şimdi senin. Sonsuzluğun ve ilahinin kucağında tüm ninniler senin. Biz ise… Bizi sorma!

* Seyyidhan Kömürcü, Kendinin Ağacı, Everest Yayınevi, 2020

Yazar Hakkında: Ceylan ÇOLAK

Göklere Ağıt

                       ...
Devamını Oku

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir