Başkaları
Kaldı geride… Ruhun en derin yerine açılan pencereler, sızan güneş, görünen tebessüm. Gerçeklikle sınanan bir hayal var şimdi elinde, sımsıkı tuttuğu bir şimdi ve…
Kaldı geride… Ruhun en derin yerine açılan pencereler, sızan güneş, görünen tebessüm. Gerçeklikle sınanan bir hayal var şimdi elinde, sımsıkı tuttuğu bir şimdi ve…
Kendini terk eden kaybeder. Çünkü en zorudur her şeye rağmen kendine kucak açmak, tüm kusurlarıyla apaçık gördüğü birine sımsıkı sarılmak, hiçbir şartta vazgeçmemek. İnsanlar…
Buralarda bir yerlerde terk etmişlerin izleri olacak. Anıt taşları gibi dizilmiş. Gülüşleri terk etmiş, sıcaklığı, hayali, verdiği tüm güveni… Her birinin izi olacak. Bir…
Hatıraların bir ormanı olsaydı eğer oraya güneş doğmazdı. O heybetli ağaçların birleştiği noktada artık görülecek bir gökyüzü bile kalmazdı. Nedense en güzeli bile olsa…
Kandiller yanardı geçtiğin sokaklarda. Tam tepede ay apaydınlık ışığıyla eşlik ederdi adımlarına. Ruhum sanki hapsolduğu yerden kurtulmuş, yola düşmüş gibi bir tebessüme ulaşmanın ümidiyle…
Sadece kalbinle kendine yön verdiğin ve başka bir pusulanın olmadığı bir yolculuktaydın. Ne yokuşlar, ne düzlükler, ne mevsimler gördün; geçtin içlerinden. Nefesin kesildi ama…
Ansızın üzerine çöken bir karanlığa teslim ettin mi hiç umutlarını? Sonuna kadar açık bıraktığın kapılardan içeri sadece ve sadece fırtınanın savurduğu kurumuş yaprakların girdiğini…
Savrulurken bir rüzgarla hatıralar defterinin sayfaları, herkes çok iyi biliyordu artık buradan geri dönüş olmamalı… İnsan her yaşadığını taşıyabilir mi yanında, çantasına sığar ama…
İçimde ilk kez uçurtma uçuran bir çocuğun hevesi, içimde şarkılar mırıldanıp en güzel yollardan sekerek geçen küçük bir kızın neşesi… Dünya değişmedi, her şey…
Martı sesleri… Kendimi bildim bileli en sevdiğim seslerden, bana nerede yaşadığımı; evde olduğumu hissettiren. İçimi kaplayan huzurun yanında, acaba kanat çırpmak, istediğin yere süzülmek…