İnsan doğduğu mevsimi diğer mevsimlerden daha mı çok sever? Dünyaya merhaba dediğinde yaprakların rengi, rüzgârın sesi midir onu etkileyen? Yoksa ince veya kalın giydirilen kıyafetler midir? Hiç bilmiyorum. Bildiğim bir şey var; o da sonbahar gerçekten çok güzel. Üzerimizde çok kalın olmayan hırkalarla biraz üşüyerek sokaklarda gezmek hep iyi geliyor. Gezerken yerlerin biraz ıslak oluşu, ağaçların renk değiştirmesi, soluk yeşillerden sarıya çalan yapraklar… Doğanın değişimine şahit olmak, yaşamın tam da içinde yer almak. Gezerken gördüğümüz kuruyan yaprakların yere düşmesi insanı hüzünlendirmiyor, aksine ağacın ne kadar güçlü olduğunu görmemizi sağlıyor. Tüm yapraklarını kaybetse de yine yeşerecek kadar güçlüdür ağaç mesajını veriyor. Bu yüzden umut vardır sonbaharın yere düşen her yaprağında. Rüzgârlı, yağmurlu ve biraz da kasvetlidir sonbahar. Aslında diğer mevsimlere göre biraz da şanssızdır. Şanssızlığının sebebi çok gösterişli yaz mevsiminin hemen arkasında olmasıdır. Acaba sırası değişse mesela kıştan sonra olsa yine aynı hisleri mi yaşatırdı? Pek sanmıyorum. Güzel olanı kaybetmek hüzün verir insana. O yüzden gelişi hep hüzünlü karşılanır. Ne güzelsin sen sonbahar… Birden fazla da adın var. Güz mevsimi, hazan mevsimi diyenlerin de var. Haksızlık yapılsın istemiyorum sana. Hoş geldin gönlümün mevsimi. Sokağa çıktığımda yüzüme essin yine rüzgârın. Yağsın saçlarıma yağmurların. Güneşi azıcık görünce gülümseme yerleştir yüreğime. Çantamın en yakın arkadaşı olsun sıcacık şallarım. Kulaklığımda hüzünlü şarkılar alsın yerini daha dingin, daha sakin melodileri olan. Sıcak kahveler kupamda. Keyifle eşlik et bana bu yıl da. Kocaman sarılıyorum sonbaharım sana… Senin için şöyle der Nazım.
Mevsim Sonbahar
çiçekli badem ağaçlarını unut.
değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
ıslak saçlarını güneşte kurut
olgun meyvelerin baygınlığıyla parıldasın
nemli, ağır kızıltılar…
sevgilim, sevgilim,
mevsim
sonbahar…
Nazım Hikmet Ran
👏🏻 💜
🌤️🍁