Hah, işte şimdi oldu. Herkes uyudu. “Gece yalnızı” diyorum bu saatlere. Kimse o, bu saatlerde uyumayan işte odur gece yalnızı. Ne güzel bir isim oldu. Kaç kere düşünsem zor bulurdum. İşte bazı şeyler birden kendi kendine oluveriyor. Ben de bu gece, gece yalnızıyım. Bu saatlerde uykuya direnmek hoşuma gidiyor. Bana garip bir huzur veriyor. Sanki herkes uyurken bir adım daha öndeyim. Belki de hep bir yerlere geciktiğimden. Gece güne kavuşuyor, karanlıklar aydınlanıyor. Sanki gündoğumu oluyor içimde de. Belki de yaptığım şeyi kimsenin izlemediği, bilmediği düşüncesinin yaşattığı bir özgürlük bu. İşte o saatlerde daha bir haykırabiliyorum içimdeki sesleri. Halbuki okuduğum onca kitaptan hala öğrenemedim mi “El alem ne der? “deme diyen. Unutuyoruz, sonra hatırlamakla başlıyor her şey yeniden. Ve birdenbire dökülüveriyor ezgisiyle…
Ne kaldı geriye bizden hani?
Yaşadık onca şey adı fani.
Unutmaz insan, Unutmak insan!
Değil mi hani, unuttum çoktan…