Hayatının Tiyatrosunda Hangi Rolü Oynuyorsunuz?

Yazar Hakkında: Cennete Üstemel

Yağmur Fısıltısı

“Yağmur sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü Sensiz, kıtalar boyu uzayan vatan...
Devamını Oku
Görsel: Pixabay

“Şimdiden acısı çekilecek bunun,

Duyulacak mahzunluğu şimdiden.

Böylesine sevilecek bu dünya

“Yaşadım” diyebilmen için…” (Yaşamaya Dair/ Nazım Hikmet)

Bazen kendini bir müziğin ya da seni ifade eden ve içindekini söylemek isteyen bir melodinin içinde kaybolmuş bulursun. Aklın uykuya dalarken hayal tiyatrosundaki sahne karşındaymış gibi hayal ettirir. Sahnede olayların kurgusu öylesine birleştirilir ki olup biten her şeye inanırsın.

Bazen bu sahnedeki oyunun kurgusu birçok olayı hatırlatır ve birçok hayal kırıklıklarına dokunur. Bu sahnenin sonunda alkış veya övülmek yok! Bu oyunun izleyicisi sadece sizsiniz, oyunu sessizlik ve şaşkınlıkla izliyorsunuz. Belki de olanlar için ağlar ve acırsınız. Aslında oyunun senaristi ve yönetmeni de siz değil miydiniz? Sizi bu role yönlendiren şey(ler) neydi? Neden böyle olmasını seçmiş olabilirsiniz? Tam tersi durumlar için de bu geçerli bir soru; hayatının tiyatrosunda hangi rolü oynuyorsunuz?

Kaderin sürprizlerini, acı ve sevinçleriyle, mutsuzluklar ve umutlarla, doğumlar ve ölümler ile rollerimizi oynuyoruz.

Hangi rolü oynuyorsunuz bilmiyorum ama yaşamak bir sanattır, başımıza gelenlerden çıkarılan dersler ve aldığımız ya da alacağımız kararlar ile öğrenmeyi gerektirir.  İnsan kendi bilincindeki rolünü yaşar…

Yazar Hakkında: Cennete Üstemel

Yağmur Fısıltısı

“Yağmur sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü Sensiz, kıtalar boyu uzayan vatan...
Devamını Oku

3 Comments

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir