Beyazın Acı Yüzü
byYirmi birinci yüzyılda yitirdik kimliğimizi Ülkelerin çağ, insanların altın devrini Nimetler sel oldu bilemedik kıymetini Beyaz hülyalarla kandırdık kendimizi Akıl etmekten yoksun kaldık,…
Yirmi birinci yüzyılda yitirdik kimliğimizi Ülkelerin çağ, insanların altın devrini Nimetler sel oldu bilemedik kıymetini Beyaz hülyalarla kandırdık kendimizi Akıl etmekten yoksun kaldık,…
Yağdım, yağacağım tehdidiyle ensemde kapalı hava, Senin ha geldim ha gelmeyeceğim kararsızlığın gibi Bu bile reddediştir bir nevi, bendeki koca kalbi… İstenmeyen otların toprağa…
Ne bir tohumum bitecek toprakta, Ne de olgun bir meyveyim yenecek. Soğuk vurmuş, don vurmuş, ayaz vurmuş Yahut dalında toplanmadan çürümüş, kurumuş da değilim….
Fakat Ahmet abi, bu derin bir acı Hayatta tanıdığım aynı isimden üç kişi intihar etti, sorun nerede bulamıyorum. Biri Çukurova’nın ortasında diğeri Ankara’nın kucağında….
Kızım dinle beni, hikayemizi dinle O bana cariye ben ona köle olmuştum Korkmuştu benden ama alışmıştım Sormuştu sorgulamıştı cevaplamıştım Belki tanımamıştı görmemişti evvelden Şaşırmıştı…
Burada oturduğum yerde Yüzler görüyorum, sizlerin yüzünü. Gözleri parlak yapan filtrelerin ardında soluk bakan geçmişleriyle Dokunsak ağlayacak olan gözler görüyorum, dokunmadıklarım malumumuz. Kimisi memnun…
Aslında çoğumuz yalnız olduğumuzu bilmek istemeyiz Etrafımızdaki kalabalıklar bir olduğumuzu gösterir mi sizce Hani gün batımında hafif bir müzikle gözleriniz dolar ya yalnızlıktır işte…
Gitme diye yalvardım her gece Gittin, içimde derin bir sızım var Varlığın bir muamma, bir bilmece Karadan çok öte bir yazım var Ruhumda…
Boş duvarların yakın dostuydu çocuk Köpükten kanatları vardı Çırpamazdı Korkardı Dünya bir nefes sadece Biliyordu Görüyordu O dünyanın içine kapandığını…
– I – Gözlerine sürme çekilmiş sürgün olmuş bütün aşklardan azade mazide kalan mavi sevişler yalan yalan bunca soytarı bakışlar manzarasız bir yedi iklimin…