2500 yıllık felsefe tarihini bir skandal olarak niteleyen düşünürden beri felsefeyle ilgili görüşler biraz daha farklı bir yöne doğru gitmesi gerekirdi. Ancak bu durum inatla görmezden gelinip hala eski usul felsefe öğretiliyor. Mantıkçı pozitivist bilim felsefesi yapmak, felsefeyi bilime hasretmek, görülen-dokunulan felsefe yapmaya kalkışmak 2500 yıla yeni sözler eklemeye çalışmaktır – ki aslında yeni de değildir, aynı şeyler tekrar edilmektedir.
Felsefe tarihinde öyle filozoflar var ki aslında onların felsefelerinden-düşüncelerinden dini alın; göreceksiniz ki o ihtişamlı sözler yavan, tatsız tuzsuz ve dahî belki de anlamsız kelimeler yığınına dönüşecektir. Ya da aynı filozofların düşüncelerinden bazı kelimeleri seçerek o kelimelerin yerlerine herhangi bir dini terminolojinin kelimelerini koyun. O filozoflar karşınıza sanki bir rahip-papaz-âlim vs. olarak çıkacaktır.
“Bilimlerin anası felsefedir”… Felsefe önemlidir ama içinde bulunduğu koşullar iyi okunmalıdır. Din, inadına görmezden gelinmeye çalışılmamalıdır. İnsanın dini bir yönü olduğu unutulmamalıdır. Toplumların dini olduğu unutulmamalıdır. Dinin toplum ile ilişkisi göz ardı edilmemelidir. Dolayısıyla filozofların da dinle ilişkisi göz ardı edilmemelidir.
***
Parçalı zihinler her şeyi parçaladığı gibi toplumu, insanı, dini, felsefeyi birbirinden ayırdı. Dinsiz felsefe, insansız din, dinsiz toplum, felsefesiz toplum, felsefesiz din vs. Parçalı zihinler her birini tek başına konu olarak ele aldı. Sonunda da ortaya “Yama Teorisi” dediğim şey çıktı…
İnsanlar uzmanlaştılar, uzmanlaştıkça cahilleştiler ve sorunlarına yama yaparak çözümler üretmeye çalıştılar. Burada özellikle yaptıklarının sorunu çözmeyeceğini düşündüğüm sivil toplum kuruluşları, ideolojiler ve yine felsefeciler var. Siz kadınların problemlerini bir kadın derneği kurarak ortadan kaldıracağınızı mı zannediyorsunuz? Bir ideoloji etrafında insanların sadece bir kısmını toplayarak bütün toplumun sorunlarını mı çözeceksiniz? Dar bir alan üzerine eğilen felsefelerinizle bütün toplumun ve hatta dünyanın problemlerini mi çözeceksiniz? Ya da birkaç küçük kitapçıkla toplumsal sorumluluklarınızı yerinize getirmiş mi olacaksınız? Bunlar sadece anlık çözümler sunar ve daha da kötüsü bu birlikler muhakkak surette bir güç odağı tarafından ele geçirilir ve kukla olurlar.
Yaptıkları ancak yama olanlar iz bırakamayacaktır ve ileriye dönük yeni problemler açacaklardır. Çünkü yama yapmak için kullandıkları iğne kumaşı delik deşik etmektedir.
