Yum Gözlerini Dalganda

Yazar Hakkında: Gökhan GENÇ

İyi Şeyler

Geçmişe dönüp baktığımda fena bir okul hayatım olmadı. Tabii her şey de...
Devamını Oku

Yaş aldıkça kirleniyor yüzün ve kaplıyor her yanını sarkık bir hüzün. Bedenin, ruhun kayıplarda ve artık şaşırmıyorsun en garip hallere bile. Artık her şeyin olağan bir akış olduğuna sadece bakmıyor, görüyorsun ve anlıyorsun da. Akıntıyla gittiğini ve akıntıdan çıkamayacağını anlamaman mümkün değil. Ne geçmiş var avuçlarında, sırtında, ceplerinde ne de seni yutan zaman… Hepsi kum tanesinin elinden aktığı gibi akıyor gevşeyen bedeninden. En ince noktalarından başlıyor parmak uçlarında hissediyorsun karıncalanmayı ve her geçen an büyüyor yalnızlığın artan kalabalıkta…

Hani herkes mutluydu yanında, hani herkes unuturdu zamanı sen varken… Neden tam olduğunu düşürsün ve ikna edersin kalıbına sığdığına kendini? Oysa neler yüklesen alacak kadar büyük heyben. Büyü daha çok büyü yok olmadan. Yum gözlerini dalganda, salın onun ritmi var, o ritimde mana ve ritimde doymayacağın tat…

Çözme, bazen de çözme dolaşık ne varsa. Dolaş etrafını çalıyı tavaflar gibi. Düşme, bazen de düşme takılsan bile. Doğrul dizlerinde derman olmasa da.

Ve okudum yukarıda kendime yazdığım mektubu, ayna karşısında…

Yalnız’ın odasında

İkinci bir yalnızlık

Ayna… Özdemir Asaf

Kötü bir ayna hapseder sırları, sırlarının arasında… İyi olanlar ise görmezden gelir ve hemen unutur gösterir en güzel hali tekrar tekrar. Yine de çok anlam yükleme aynalara çünkü tek yaptığı geri yansıtmaktı gerçekleri dünyaya…

Yazar Hakkında: Gökhan GENÇ

İyi Şeyler

Geçmişe dönüp baktığımda fena bir okul hayatım olmadı. Tabii her şey de...
Devamını Oku

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir