Macar Barthory’nin Sessiz Çığlığı

Yazar Hakkında: Yavuz Sezer OĞUZHAN

Belgisiz Mahkûm

Hiçbir yüze bakmadan gözleri sadece basacağı yerlerde yürüyen bir adamdı. Yalnızca tanıdık...
Devamını Oku

Bu metin, Bathory’nin kaldığı bir göz evde öldükten sonra bulunmuştur. Nasıl öldüğü bilinmemekle birlikte kafasını masasının üzerinde dinlendirir vaziyette bir gün sonra bulundu. Masasının üzerinde kaleme aldığı şu metne rastlanmıştır.

“1941’de Tolna’dan İstanbul’a sadece marangozluğumla geldim. Umudum, geleceğim, kalacak yerim, tanıdığım biri yoktu. Yani yalnızdım, yapayalnız hem de. Fena bir marangoz sayılmazdım. Önceleri Balat’ta emektar marangoz Rum Kostas’ın yanında çalıştım. Gayrı Türk olmamdan mıdır bilinmez bana sahip çıktı. Mahirliğimi gördü. Çok değil, dört sene sonra kendisine de bir şeyler yapmam ve kendi dükkanına yakın olmamam şartıyla biriktirdiğim paralarla bir dükkân açmama yardımcı oldu. Üsküdar’da mütevazı bir dükkân açtım. İşim de iyiydi komşularım da. Hemen yanı başımdaki “Demirci Sadık” olarak tanınan Sadık Usta ile samimiyetimiz ilerledi. Dört senelik Türkçemi beğenmiyordu, daha çok müşteri kazanabilmem için Türkçe öğrenmemi istiyordu. Bunun için de kızı Türkan’ı görevlendirdi. Bunun karşılığında ben de ona ahşaptan istediklerini yapıyordum. Türkan’la da epey mesaimiz oldu. O bana Türkçe öğretiyor ben de ona onun hayallerini ahşaba büründürüyordum.

Türkan’la ilişkimiz birbirimize hayranlık derecesine vardı. Bana Türkçe öğretirken Türk olduğumu da öğretti. Damarlarımda akan kanın rengini onun sayesinde öğrendim. Mesela ismim olan Bathory’nin kökeninin aslen Türkçedeki “batur” kelimesinden geldiğini ve aynı anlamı taşıdığını Türkan’dan öğrendim. Sadece soyadım olan Milan’ın “nazik” olduğunu bilirdim. Ama Türki olmadığı için Türkan bana “Nazik Batur” derdi. Kendisinin de bir yanı nazik diğer yanı bir hükümdar edasıyla sert ve keskindi.

Ben ona Macarca şarkılar, şiirler okurken o bana Türkçe şiirler okurdu. Geceler sabaha ermez ve gündüzlerde güneşler batmazdı onunla. Ruhumu okşardı. Ne alemlere dalardım! Onunla geçirdiğim zamanın sonlarında atelyemde ne de güzel çalışır ne de güzel eserler vücuda getirirdim. Her gün mütemadiyen uğradığı saat civarı olan üç gibi gelmedi. Meraklandım. Artık Türkan’ın sayesinde daha da düzelmiş Türkçemle Sadık Usta’ya sordum. Gittiğini söyledi. Habersiz ve çaresizdim. Ankara’ya gitmiş gönlümün hükümdarı. Zaman zaman ona böyle hitap ederdim. Çünkü bir keresinde adının anlamı olarak “kadın hükümdar” demişti. Çok değil, sekiz gün sonra bir mektubu geldi. Üzmüşüm onu. Okudum, okudum, okudum. Üzmüşüm. Nezaketim eskimiş. Aslında öyle değilmişim. Sözüme güvenilmez ve inanılmayacak biriymişim. Esasında Tolna’da değil; onun dahil olmadığı yerde görün beni. Bu sözleri söyleyen biri ile kavga etmem elbet ama ‘yok’u oynarız. Fakat o gönlümün hükümdarı. Ben, tüm topraklarımı ona teslim etmiştim. Onu anlayamadığımı düşünmüş. Kısmen doğru. Ama düşünemediğim çok doğru. Düşünemedim. Ben ilk kez seviyordum oysa. Düşünemedim bazı şeyleri. Oysa bana sevmeyi o öğretmişti ve daha yolumuz vardı. Çölün ortasında bulduğunuz içinde sizi asla bir daha susatmayacak bir suyu kana kana içersiniz, işte öyle bir yoldaydım. Suyu içtim ama elimden aldı suyu. Ve ben yine çölde seraplara mahkûm oldum.

Mektup yazdım, cevap gelmedi. Sadık Usta’ya sordum adresini, kimseye vermemesi konusunda salık vermiş. Kalktım Ankara’ya gittim. Kalabalık şehirde nerede, nasıl bulacaktım? Üç gece kaldım. Yine kendi başıma kaldım.

Ben ne yapayım Türklüğümü, Türkçemi? Artık ne Macar’ım ne de Türk. Ben yalnız bir adamım; kimliğini denize fırlatmış, heyecanını şeytana satmış. Toparlanıp Macaristan’a dönmek üzere eşyalarımı toparlıyorum. Hazır harp de bitti. Fakat bu sefer Budapeşte’ye gideceğim.”

Bathory’nin bu yazısının yanında bir de muhtemelen gözyaşı ile ıslanmış bir şiir de bulundu. Türkçe konusunda iyi değildi ama Türkan onu Türk şiiri sevdalısı yapmıştı.

Yazar Hakkında: Yavuz Sezer OĞUZHAN

Belgisiz Mahkûm

Hiçbir yüze bakmadan gözleri sadece basacağı yerlerde yürüyen bir adamdı. Yalnızca tanıdık...
Devamını Oku

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir