Beyaz Perde

Yazar Hakkında: Filiz Koyuncu

Korkmuyorum Ben Lan!

Kalktım o sabah yine ekmek yok.  Ekmekten nefret ediyorum artık zaten. Birçok...
Devamını Oku

Konuştuğundan fazla seni düşünerek ziyan oluyor ömrüm. Şahit olsun işte bu bulutlar, sıktıkça Cebrail yanaklarımdan akmadı mı yağmur gibi gözyaşlarım? Halbuki ne seninle konuşmuşum ne de ben seninle yaşadım. Yanıyorum Allahım yanarım, dolunaya ve yıldızlara ellerimi kaldırdım yüzüme sürdüm o gece.  Saçlarım senin omuzlarına kondurduğun dantel gibi yahut bana ördüğün beyaz bir anahtarlık gibi eğriliyor, saçlarım kan gibi kırmızı.

Deniz yaralarımı sardı hep. Deniz hep bir pamuk gibi… Bazen bir tuzmuş sanki kumlar da ben de salamura olacakmışım gibi üstüne üstüne gidesim geliyor.

Ebder’e dedim ki: Masumiyet senin göz perden. Artık bir şey ifade etmiyor. Zaten konuşurken gözlerine de bakmıyorum insanların, gözleri ne renk? Keşke diyorum keşke göz renkleri farklı olacağına beyazlarını farklı yaratsaydın tanrım! Ebder dedi ki: Ben sana beyaz perdeden gösterdim, netliği gösterdim değişmezliği ve kusursuzluğu ama sen yine de beyaz yalanlar söyledin. Ne değişecekse beyazlaşır.

Umuyorum ki vardın, beklendiğin yerlere. Hatırlıyorum, Niksar’da dört tekerlelekle  yola ilk  çıktığımda asfaltın ortasında kısa kısa çizgiler vardı ve bazen upuzun,  beyaz bir yılan gibi çizilmiş çizgiler… kesik çizgilerden sağa sola geçiyorduk düz çizgilerde geçemiyorduk. oyun gibi gelmişti.

Ebder dedi ki: bazen uzun çizgilerde de sağa sola geçmeye başladın kafan karıştı. Beyaz o kadar kirlenseydi asfaltta olur muydu o kadar kirlenecek bir renk olsaydı karlar beyaz yağmazdı o kadar kirlenseydi bulutlar beyaz olmazdı. Bana söyle duyguların bir renk olsa beyaz ne olurdu?

Yazar Hakkında: Filiz Koyuncu

Korkmuyorum Ben Lan!

Kalktım o sabah yine ekmek yok.  Ekmekten nefret ediyorum artık zaten. Birçok...
Devamını Oku

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir