Maslow’a selam olsun. Ben doğmadan çok önce toparlanıp gitmiş olmasa ellerini sıkmak isterdim. Hatta tokalaşırken gülümseyen siyah beyaz bir fotoğrafımız bile olurdu, belki de renkli.
Modern insana fizyolojik ihtiyaçtan bahsetmek bile gereksiz olacak. Şimdi söyleyeceklerim bu satırları okuyacak olanlara sıradan gelecek, “ne gariplik var ki bunda” dedirtecek düzeyde sıradanlaşan gelişmeler zira.
Peki konumuz açlık mı?
İçten yanmalı, elektrikli hatta yenilerde hidrojen motorlarıyla seyahat eden, doğalgaz ile ısınan, modern asansörlerle bilmem kaç katlı dairelerine ulaşan, sanal marketlerden alış- veriş yapan, hatta Mars’a, Güneş’e sonda gönderen x,y,z, vb. birden fazla nesil olarak, mevcudiyetimizi idame ettirmek adına bizden öncekilerin hiç yaşamadığı şeyleri deneyimliyoruz. Öyle ki geçmişimizle aramızda adeta Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidinin iskeleti kaldı. Evet, elbette bir piramitten söz edilebilir hala. Mamafih, gereksinim katmanları yeniden düzenlenip yeni kategoriler eklenmeli mi? En nihayetinde yeni eklenebilecek en üst kategorinin adı egoizm, vandalizm, nazizim, siyonizm veya benzeri bir şey mi olmalı? İnsanlığın bin yıllardır geldiği yer bu mu gerçekten?
Keza Güneş’e sonda gönderebilen insanlık sus pus; söz konusu başka inançlar, başka kültürler hatta ve hatta aynı dinin bir başka mezheplerine ait “ diğer” insanlar olunca! Sözüm ona içlerinden en iyileri dur diyebilmek bir yana, yardım uçaklarını, kamyonlarını gönderebilmekten beri. Daha da ötesi yapılanlarla ya da yapılmayanlarla ve ne yazık ki zamanın neslimize mühürlediği bu acılarla ilgili bir kınama mesajı bile yayınlamakta yaşanan acziyet ve tereddüt de cabası söz konusu “ diğerleri” olunca. İşte o çok şişirdiğimiz medeni insanlığımızın geldiği en nihai nokta.
Sevgi / Ait Olma
Fransız kanallarından birinde sunucunun; Ukrayna savaşından kaçan sivillerle ilgili “Putin’in desteklediği Suriye rejiminin bombalarından kaçan Suriyelilerden bahsetmiyoruz, Avrupalıların bizimkine benzeyen arabalarla kendilerini kurtarmak için ayrılmalarından bahsediyoruz” söylemi tarihe not düşülecek bir söylemdir.
Bir benzeri ise; BBC’de konuşan Ukrayna eski başsavcısının “Benim için bu yaşananlar çok duygusal, çünkü mavi gözlü ve sarı saçlı Avrupalıların öldürüldüğünü görüyorum” söylemi de ayrı bir öneme sahiptir sevgili Maslow’u mezarında ters dönmesine yetecek beyanatlar içerisinde. Maslow’un Dünya görüşü ile bağdaşıp bağdaşmamasından bağımsız insanın içindeki piramit ile ilgiliydi bu.
Öyle ya, konu “diğerleri” olunca eski ya da yeni gereksinim katmanlarına ne gerek var ki? Zaten iskeleti bile tarumar olmuş belki varlığı bile mutlak butlanla batıl ihtiyaçlar hiyerarşisi kuramının tariflemesi mümkün mü bu kokuşmuş medeniyetler topluluğuna ait Dünyayı?
Sahi; güzel insan ve ahlakı bu piramidin neresinde?
Şimdi insanlığın bilinen tarihinde yaşanan soykırımları konu alan belgeseller yapılıyor. Hatta senaryolaştırılıp kimi zaman film haline getirilerek tüketicisine sunuluyor. Bu unutmamak, unutturmamak adına yapılıyor dahası. Soykırım yapanların hatta soykırıma uğrayanların torunlarına ait mecralar bu işlerden güzel kazanç elde etmiyor da değiller. Hali hazırda çağdaş zamanlarda Dünya’da yaşananları görmezden gelerek, ikinci Dünya savaşı ve öncesinde yaşananları belgeselleştirerek kazanç sağlayıp, Dünyanın herhangi bir yerinde hala süregelen bir soykırıma “DUR” diyemeyen sözde soykırım karşıtları seviciler.
Ha sevgili Maslow?
Hangisi şimdi?
Bu piramidi var etmeye nasıl devam edelim?
Kar yağarken doğalgaz ile ısınan evlerimizde belgesel izleyerek soykırım yapanları yargılayan nutuklar dinleyerek mi?
Saygınlık
“Bizi toprağa gömdüler fakat tohum olduğumuzu bilmiyorlardı..”
Aliya İzzetbegoviç
Soykırım öyle bir insanlık suçudur ki, insanlığın varoluş sebebini ortadan kaldırır.
Saç ve göz renginden, inançtan, coğrafyadan, dilden, mezhepten münezzeh…
Kendini Gerçekleştirme
Şimdi sen
Bu piramidin neresindesin?
Gerçeğin, önyargısızlığın, aydınlanmanın neresinde?
Tek dişi kalan medeniyetin insan müsveddeleri
Piramidin en tepesinde kendini gerçekleştiriyor
Cesetler üzerinde!
Yaşam hakkı haksızca
Haydutça elinden alınan herkes için
İffeti yok sayılan, çocuklarına kıyılan
Soykırıma uğrayan herkes için
Tüm canlar için.
Gazze için…
Sorun maalesef Maslow’un piramidine sığmayanların diğer toplumları veya insanları 5 katlı piramidin sürekli 1. veya 2. katında mücadele etmeleriyle oyalamaları. Temel ihtiyaçları tedarikle geçen yaşamla birlikte hayal edilemeyen hayallerin yokoluşu..
Önemli bir konu, güzel bir deneme, teşekkürler Serkan Bey.