Yaşamanın bir amacı var mıdır? İnsanoğlu neden yaşar? Kimsenin bu dünyaya gelirken bir istek ve arzu üzerine gelmediğini varsayarsak bir nevi kendini bu yerin yüzünde buldu insanoğlu. Bu dünyada olmaktan memnun olmak ya da olmamak değil söylemek istediğim; burada doğmuş olmak. Ana rahmine düştüğü anda artık “var”lık baş gösterir. Yani bu dünyanın vatandaşıyızdır artık istesek de istemesek de…
Her ne kadar birçok inanç, dünyaya gelmeden bize buraya geleceğimize dair bir varlık (ya da kulluk) sözleşmesi yapıldığını söylese de kimsenin hatırında böyle bir şey yoktur. Hatırlamadığımız bir şey için sorumlu olmayı gerektirecek de bir durum söz konusu değildir. Yani kim unuttuğu veya olmayan şey için sorumlu tutulabilir ki? Ama bir şekilde geldik işte bu diyara; yaşamaya, savaşmaya, çoğu zaman da savrulmaya… Öyle ya da böyle yaşıyoruz. Ve bu da insanoğluna “yaşama hakkı” veriyor. Diğer bir adı “var olma hakkı”.
Yaşamak, savaşmaktır. Savaş, yaşamaktır. Ne uğruna yaşamak? Mutluluk mu, haz mı, ölmemek mi, hükmetmek mi? Ne kadar da çok soru var! Mutluluk, üzerinde kimsenin hemfikir olamadığı en büyük arzu… Kim, nasıl, nerede, ne zaman mutlu olabilir? Mutluluk geçici midir? Bu soruların muhatabı mutluluk kavramına inanan güruhtur. Bir de benim gibi mutluluğa inanmayan fakat mutluluk peşinde koşanlarca acıyarak bakılan seçkin bir güruh var ki belki de yokluğun hafifliğinden aldığımız hazzın diğerleri tarafından alınamamasından dolayı onlara duyduğumuz acımayı fark edemiyorlar bile.
“Mutlu olmak gerek” diktasını kabul etmeyenler için ne de zordur anlaşılmak. Bir avantaj şudur ki dert anlatma gibi bir derdimizi yoktur. Yaşamanın amacı mutluluk değil, yaşamaktır. Hayatın her saniyesi batarken insanın hücrelerine, aldığı her nefes yaralarını kanatırken yaşama hakkını bir tarafa bırakıp ölme hakkını kullanmayı isteyebilmeli insan. İrademizle gelmediğimiz dünyaya, içine fırlatıldığımız hayat denen girdapta boğulmamak için savaşırken iradesindeki ölüm hakkını verin insanoğluna.
Ölmek yaşamak kadar haktır. Yok olmak var olmak kadar gerçektir.
